LİSTE YARIŞLARI, TERCİH YANLIŞLARI

Vedat Uzuner
-
Bir ay kadar kalan seçimle ilgili baş döndürücü bir süreç işliyor.
Adaylar belirlendi, listeler netleşti.
Aday olamayan, sırasını beğenmeyen, seçilemeyeceği korkusu yaşayan bazıları isyan bayrağı açtılar.
Millet ittifakı üyesi partilerde çatlak sesler had safhada.
Vaktiyle adalet bakanlığı yapmış bir isim üzerinden ittifakın ana omurgasını oluşturan parti cadı kazanı gibi kaynıyor.
Birçoklarına göre tabandan gelen tepkiler az bile!
Bir başka partiden istifa edenlerin söyledikleri yenilir yutulur değil.
Sırf Erdoğan'ı devirmek için -kerhen- ittifak yapmış benzemezlerin hiç de güven veren bir fotoğrafı yok.
Seçimin en güçlü ittifakı daha derli toplu. Partiler arasında diğer ittifakta olduğu gibi bir soğuk savaş yok.
Buradan gelmek istediğim nokta şu: Bir siyasetçinin aday olması kadar olmaması da normal karşılanmalı. Bir ilin, bölgenin milletvekilleri kısmen ya da tamamen değiştirilebilir, yeni bir listeyle, yeni yüzlerle halkın karşısına çıkılabilir. Üç dönem kuralı istisnasız uygulandı, eyvallah. Ancak seçim bölgesini karış karış gezen, adım adım adımlayan, düğünde bayramda, mevlitte cenazede halkın içinde, dinleyen, not alan, aile, ev, saat, zaman kavramlarını bir kenara bırakanlara haksızlık edildiği algısı seçmenin canını sıkar.
Verdikleri mücadeleyle, halkın gözünde edindikleri yerle çok daha iyi sıralarda olması beklenen siyasilerin dışarda kalması, bunun yerine aday adayı bile olmayan isimlerin tavsiye yoluyla seçmenin karşısına çıkarılması not edilmeli midir?
Bilemiyorum.
Kaldı ki Trabzon'un bir bölgesinin eksik bırakılması meydanın başkalarına terk edilmesi anlamına da gelir mi? Bekleyip göreceğiz.