13 Mayıs 2023 - Cumartesi

ÇOCUKLUĞUMDA BAHARIN GELDİĞİNİ KASETLER HABER VERİRDİ

Yazar - Vedat Uzuner
Okuma Süresi: 4 dk.
133 okunma
Vedat Uzuner

Vedat Uzuner

-
Google News

Nasıl olur demeyin gerçekten öyleydi. 
Türkiye’nin nedameli dönemlerinde dünyaya gözlerini açmış, Kıbrış barış hareketında dört yaşını bulmuş bir çocuktum. 
İlkokula bir buçuk, ortaokul ve liseye yaklaşık beş kilometrelik yolu yürüyerek gidip dönmüştük on bir yıl. 
Öyle bir yol ki giderken koşmazsan düşecek kadar yokuş, dönerken iki adımda terleyecek kadar rampa. 
Bir de çarşı ekmeği getirmen istendiyse okuldan dönerken işin zor. 
Yine de bir heyecan vardı hem giderken hem dönerken. 
Yol arkadaşlarımızla yaptığımız maç planı, o heyecanla eve nefes nefese vardıktan sonra aceleyle üstümüzü değiştirip bir şeyler atıştırma ve top oynayacağımız yere varış. 
Hava kararıp topu göremeyene kadar devam eden bir etkinlik. 
Kimi tarafı yemyeşil çimen, kimi tarafı bastığında ayakkabın içinde kalan bir bataklık, bir kısmı düz bir kısmı yokuş bir toprak parçası, karşılıklı yerleştirilmiş dört tane taş… 
Güzel günlerdi. 
O günleri güzel kılan başka şeyler de vardı. 
Ferdi Tayfur’un çıkacak yeni kasetleri. Biz o dönem bant da derdik ama bu aralar kaset moda! 
Hakkı Bulut, Esengül, Müslüm Gürses, son zamanlara doğru Bergen dinlemişliğimiz de var ama Ferdi Tayfur’u tek geçerdim ben. Ahmet Kaya’nın yeri ayrı tabi... 
Orhan Gencebay’ın çok enstrümanlı müziğini, sözlerinin çoğunu merhum Cemal Safi’nin yazdığı harika şarkılarını severdim ama sesi hoşuma gitmezdi nedense. 
Arabesk dinlemenin devletin radyo ve televizyonlarında yasak olduğu dönemler. 
Ferdi Tayfur’un yeni kasetinin çıkmasını sabırsızlıkla bekler, her gün İlçedeki tek müzik dükkânına bazen günde iki kere sorar, hayır cevabını alınca üzülerek geri dönerdim.  
Nedense Ferdi’nin kaseti Nisan, Mayıs dönemlerinde çıkar, benim için baharın müjdecisi olurdu.  
Ne ilginçtir ki neredeyse kırk yıl sonra ‘kaset’ hâlâ baharın müjdecisi işlevi görebiliyor bazıları için. 
Tehdit, şantaj, korkutma, sindirme, vaz geçirme amaçlı kullanılsa da ‘kaset’ baharın müjdecisi olarak görülüyor. 
Birisi kasetle geliyor, bir başkası kasetle gönderiliyor. 
Sözde laik, sözde demokrat, sözde vatansever, antiİslamist, antierdoğanist bahar ‘kaset’le gelmeye hazırlanıyor. 
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı kasetle gelmek istiyor. 
Tek vatanda ikinci bayrak dalgalandırmak isteyenler kasetle gelmek istiyor. 
Anadolu için yüzyıllardır hayırlı bir rüya görmemiş odaklar, dergiler, gazeteler, siyasiler, stratejistler, ekonomistler, Biden’lar, kasetten medet umuyor. 
Birbirini suçlayan, yüce divan’la tehdit edip çapsızlıkla aşağılayan benzemezler mucizevi bir şekilde bir araya geliyor ve kasetten medet umuyor. 
Kumar masası, noter makamı oturuma kırk sekiz saat geçmeden geri dönüyor, biri asla vazgeçmem dediği adaylıktan kırk gün sonra vaz geçiyor. 
Kimi milletvekili adayı gencecik bir hanıma verdiği selama karşılık ‘senin kafana mermi yağdırırım’ diyor. Kimi bir tartışmanın ortasında silahına sarılıp rastgele ateş ediyor. 
Batılılar kimi seviyorsa ondan uzak durmayı, kime düşmanlarsa ona yaklaşmayı tecrübe ettim elli yılda 
Ne diyelim kaset’in üstünde bir karar vardır! 
Rabbim düşmanlarımıza fırsat vermesin, onlarla ortaklık edenlere de nefes aldırmasın inşallah!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.