CEHALETİMİZLE RAHATSIZLIK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ!

 “Zeki bir insana en büyük işkence, cahillerin tercih ettiği düzende yaşamaktır.”

George Orwell

Adam bilseydi, bu ifadeye patent alır, yedi sülalesini kurtarırdı.

Bu sözü bir yerlerden bulup “duvarına, sayfasına” yapıştıranlar akıllı, aydın, bilgili…

Son seçimde zoraki bir ortaklıkla kurulan ittifaka oy vermeyenler cahil.

Tercihini yıllardır yöneten; Dolar Euro, çay şeker, ot saman, çimento demir, patates soğan gibi kalemlerde yaşanan artış nedeniyle yıpranan mevcut iktidara oy verenler cahil.

Savunma sanayisi yatırımlarıyla dosta güven, düşmana korku veren iktidarı tercih edenler cahil.

Memleketi Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a yol ağıyla ören iktidara oy verenler cahil.

Memleketin her köşesine taşıdığı sağlık hizmetleriyle vatandaşın çilesini bitiren iktidara oy verenler cahil.

Türkiye'ye terör ve uyuşturucuyla mücadelede en etkili dönemimi yaşatan iktidara oy verenler cahil.

Dış politikada kendi tezlerini koyabilen, boyun eğmeyen, kazan kazan yaklaşımını benimseyen iktidara oy verenler cahil.

Türk dünyasına yön veren, Karabağ'da, Mavi Vatan'da kendini gösteren iktidara oy verenler cahil.

Yıllardır; derse giren, işin içindeki öğretmenlere yazdırdığı kitapları öğrencilerin sırasının üzerine koyan iktidara oy verenler cahil.

Değil tabi.

Zaten bazılarının yıllardır kaybetmesinin ve sittin sene kazanamayacağının nedeni de bu bakış.

Kaybedenler kulübü üyeleri başlarını ellerinin arasına koyup "nerede yanlış yaptık?" sorusunu kendilerine soramıyorlar.

Varsa yoksa halk cahil, halk eğitimsiz.

Bu bakış açısından ben rahatsız değilim. Kendileri de hallerinden memnunsa çalıp oynamaya devam etsinler.

Vatandaşa tepeden bakmaya devam etsinler.

“Milletin efendisi” köylüyü küçük görmeye devam etsinler.

İha’ya siha’ya dokunma hayali kurmaya devam etsinler.

Köylü, millet, bu memleketin asıl sahipleri ülkeyi kimin yöneteceğine karar vermeye devam edecek.

Madalyonun bir de öteki yüzü var.

İktidarı temsil eden birtakım yöneticiler REİS'in ekose ceketinin büyüsüyle büyük bir sarhoşluk içinde.

Kendi tabanlarına tepeden bakıyorlar nasılsa "taban" zaten. Üzerine bas, yüksel. Oy zamanı kapı kapı dolaş, seçimden sonra kapıdan geçme. Herkese bol keseden kartvizit dağıt, telefon numarası ver, seçimden sonra telefona bakma. Danışmanları halkla/seçmenle aranda tampon olarak kullan. Onlar da kendilerini 'Ali kıran baş kesen' sansın.

Akşam sabah REİS'in kızılelmasına, davasına küfredene referans ol, kol kanat ger, senden olanı çantada keklik görüp bir kenara at. Kurumlara liyakatsiz kim varsa doldur, iş kalitesini düşür sonra vatandaş memnuniyeti bekle.

Yerel yönetimler kafasına göre yıksın, kazsın, açsın, kapatsın, silsin, boyasın.

Yıkılan enkaza dönsün, aylarca beklesin.

Reis’in omuzlarındaki yük yetmezmiş gibi yenileri yüklensin.