Kısa kısa değinelim
Yazarımız Tuncay Beşel yazdı…
Tuncay Beşel
-YALAN DÜNYA
*Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki keşke böyle bir dünya olmasa diyesi geliyor insan.
Hayvanlara bakarsanız kendi alemlerinde küçük yavrulara ilişmezler. İnsanoğluna bakıldığında insan demeye dilimizin varmadığı bazı varlıklar çocuklara taciz, çocukları öldürme gibi insanları çileden çıkaran kötülükler yapabilmektedir. İnsan insan olmaktan utanır halde. Nice narinler gitti ama ne idam geldi, ne 100 yıllık ağır cezalar, ne de ağırlaştırılmış müebbet cezaları geldi.
*Kara para aklama ve birçok suçtan 40 yıl ile yargılananların paralarını ve arkalarındaki gücü kullanarak serbest kalmaları adalete olan güveni yerle yeksan etmiştir. Ucu kime dokunursa dokunsun adalet zamanında uygulanmadıkça toplumsal barış asla sağlanacak gibi değildir.
*Genç kızların sokaklarda vücutlarını açıp sergileme yarışına girmeleri tek kelimeyle utanç verici. Erkeklerin daha edepli giyinmeleri sevindirici olmakla beraber toplumumuzda ataerkil aile yapısının bozulduğu alenen görülmektedir.
YENİ ANAYASA
Yıllardır söylenip hazırlanamayan yeni anayasanın toplumdaki birçok sorunu kapanmamak üzere daha da açtığı, büyüttüğü görülmektedir. Meclisimizde birçok hukukçu olduğu halde beklenen demokratik, katılımcı yeni sivil anayasa bir türlü hazırlanamadı.
Adaletsiz uygulamalar, yasalardaki açıklar, yasa uygulayıcılarına müdahaleler, toplum vicdanını yaralayan olaylarda yasal uygulamaların yetersizliği … vb birçok eksikliğin nedeni sivil yeni bir anayasanın hazırlanamamasıdır. Buna ister basiretsizlik deyin, ister zaman ayıramama, ister yeteri desteğin verilmemesi, ister yeterli bir ekibin , ister kasıt deyin … ne derseniz deyin bu durum toplumsal vicdanı yok etmektedir.
Yamalı bohça haline dönen, darbelerin otoriter gölgesi hissedilen 82 anayasasında sistem bütünlüğü ve hükümler arası uyum bozulmuştur. Bazı maddeler tamamen kaldırılmış, bazı maddeler değiştirilmiş artık toplumumuza hitap etmediği açıkça görülmektedir. Umuyoruz ki en yakın zamanda güzel ülkemizde yeni sivil bir anayasa hazırlanmış olur!!!
GAZZE
İnsanlık onuru , merhameti, haysiyeti halen ayaklar altında. Uluslararası Adalet Divanı, israil’in Refah’taki askeri operasyonları durdurma talimatı vermesi de etkili olmadı. Uluslararası Ceza Mahkeme kararlarının hiçe sayılması dünyada adaletin olmadığını, güçlülerin adaletinin uygulandığını alenen göstermektedir. Doğu Türkistan’daki zulüm gibi Gazze’deki zulme de engel olunamaması, güncel koşturma içinde unutturulması, boykotun devamlılığının sağlanamaması, boykot yapacak diye beklenen kitlelerin para uğruna , maddi çıkar uğruna siyonist yahudi menşeili işyerlerini, şubelerini açma hevesi, bazı siyasilerin, belediye başkanlarının ,bazı iş adamlarının açılışlarına katılarak bunlara destek vermesi duyarlı insanların ‘batsın bu dünya’ söylemini ayyuka çıkarmıştır. Yazık !!!
Müslümanların halen uykuda olması, Türk dünyasının kenetlenme işlemlerini tamamlayamaması, Avrupa siyasetinin iki yüzlü olması, ABD’ nin siyonist yahudilerin güdümünde olup siyonist yahudilere desteğini devam ettirmesi zulmün devamına neden olmuştur.
Allah’ın adaleti ve gazabı yakın gibi gözüküyor!!!
TÜRKİYE’MİZDEKİ ÖNEMLİ SORUNLAR
Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi terör belasıdır. Devletimizin ve silahlı kuvvetlerimizin kararlı mücadelesi ile terör belası bitme noktasına gelmiştir. Lakin düşünce yapıları ve olumsuz algılara dikkat etmek gerekiyor.
İşsizlik halen sorun olmakla birlikte iş beğenmeyen bir kitlenin de sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Lakin üniversite mezunlarının boşta kalması kabul edilebilir bir durum değil. Buna yönelik önlemler alınması gerekir. İhtiyaç duyulan işlere yerleştirmede de adaletin sağlanamaması çok büyük güven bunalımlarına neden olmaktadır. Siyasilerin bu durumda payı hayli fazla gibi görünüyor. Bu sorun toplumsal huzur için çok önemli bir tehlikedir.
Eğitimde ciddi atılımlar yapılsa da evet budur diyebileceğimiz milli bir eğitim modeli halen yok. Kangren olmuş sorunlardan çözülenler olsa da çoğunluğu halen küflü raflarda. Tasarruf tedbirleri kapsamında Halk Eğitimi Merkezlerinde ve okullarda uygulanan bazı tasarruflar kârdan çok zarar vermektedir.
Gençlere Tarih şuuru, Din şuuru, Vatan -Bayrak şuuru, ahlak şuuru, aile bilinci, toplumsal duyarlılık ve yaşamsal hassasiyetler, ilim ve bilimde var olma mücadelesi aşılanmalıdır. Bu ve benzeri bir çok konuda gençlerimiz maalesef halen boş, halen duyarsız ,halen umursamaz bir durumda. Bu durum ilerde büyük sorunlar yaşanacağının işaretidir. Bu konunun çözüm noktasında Osmanlı arşivlerinin açılmasını ısrarla öneriyoruz.!!!
Gelir dağılımındaki makas kapanacak denildiği halde her yıl daha da açılması sıkıntı oluşturmaktadır.
Enflasyon, hayat pahalılığı ve ekonomik buhran sorunları, devletimizin uğraşlarına rağmen henüz çözülemedi.
Toplumsal ahlak bozukluğu, aile ve iş hayatındaki ahlaksızlıklar sorun yumağı haline gelmiştir. Tacizlerin, kadın cinayetlerinin artması toplumun sinir uçları ile oynandığını göstermektedir. Yasal cezai yaptırımların, caydırıcı ağır cezaların ivedilikle uygulanması, kararlı, cesur ve net adımların atılması elzemdir.
İnsanlarımızdaki ego, kibir, beğenilme arzusu, para hırsı, gösteriş, makam hırsı, ... gibi olumsuz özelliklerin artması büyük sorun. Bunların psikolojik sorun haline dönüşmesi, tedavi edilecek duruma gelmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu hususta cep telefonları, sosyal medya, facebook, instagram, görsel medya , tik tok, … vb sorun oluşturan alanların acilen ele alınması, önlemler ve yaptırımlar uygulanması gerekmektedir.
Dinin ,dini değerlerin ve din alimlerinin korunması. Ülkemizde siyonist yahudilerin en çok uğraştığı ve zafer elde ettiği konulardır. Kesinlikle ve ciddiyetle ele alınması gerekmektedir. Birçok farklı yöntem uygulanıp düzeltilebilir. Yasal cezai ağır yaptırımlar acilen uygulanmalıdır.
Torpil, adam kayırmacılık, yanlış referanslar, karar mekanizmasındaki siyasetin teşkilat yapılarındaki çürümüşlükler, aday belirlemedeki yanlış tercihler, halka tepeden bakan tecrübesiz bazı siyasetçilerin varlığı, teşkilat başkanlarının egosu, kibri, teşkilatına hakim olamaması, mütevazilikten uzak yaklaşımları, aslarını ısırıp üslerine kuyruk sallayan yaklaşımları, siyasilerin her alana müdahil olması toplumun huzurunu ciddi şekilde bozmaktadır.
Toplumu olumsuz etkileyen bu sorunlar çözülemediğinde milletimiz en çok sevdiğine de olsa gereken uyarıyı ve refleksi göstermektedir.
Bürokrasi halen ülkemizin kamburu. Birçok alanda devletimizin uygulamaları ile bürokrasi yükü azaltılmaya çalışılmışsa da bürokratlarımızın yanlış uygulamaları bu durumu tersine çevirmektedir. İnsanlarımız bu anlamda sorun yaşamaktadır.
Belediye hizmetleri eskisine nazaran çok ama çok daha etkin, iyi ve büyük proje odaklı. Güzel hizmetler yapılmış. Bundan dolayı küçük çapta yapılanlar göze gelmiyor. Çünkü beklenti büyüdü. Devletimizin tasarruf tedbirleri kapsamında bu büyük projeler sekteye uğrasa da belediye hizmetlerinde trafik sorunu, otopark sorunu, kentsel dönüşüm, sosyal alan beklentiler fazla.
Umuyoruz ki devletimiz en iyisini yapmak için gereken adımları tez zamanda atar!!!
Devletimiz bu kudret ve güce sahiptir.