06 Kasım 2024 - Çarşamba

Reyting Uğruna Kaybettiklerimiz

Yazar - Tuncay Beşel
Okuma Süresi: 4 dk.
59 okunma
Tuncay Beşel

Tuncay Beşel

-
Google News

Toplumsal yaralar, sıkıntılar, sorunlar, şiddet irdelendiğinde bu sorunların nedenlerinden biri de televizyonlarda veya internette yayınlanan diziler olduğunu görmekteyiz. 

Dizi isimlerinde bile olumsuz çağrışımlar söz konusu. Sadakatsiz, Çukur, Bir annenin günahı, Yasak elma, Aldatmak, Çete, Fatmagül’ ün suçu ne, Aşk-ı memnu, Kötü yol, Cinayet, Pavyon, Yalancı, Pis yedili, Çatı katı aşk, Aşk yalanı sever, Kızılcık şerbeti, Aptal  çocuklar,… vb

Bu televizyon dizileri nedeniyle olumsuz karakterler şirin ve sevimli gösterilebiliyor. Bu karakterleri örnek almaya çalışan gençlerimizin kişilik ve karakter gelişimi olumsuz olarak etkilenmektedir.

Kaba kuvvet , ihanet, entrika, yalan, nikahsız yaşamlar, argo söylemler , sin kaflı küfürler normalleştiriliyor. Alkol, sigara, bağımlılık yapıcı maddelere özendirme sahneleri neslimizin gözüne  gözüne sokuluyor. Racon kesme,  kabadayılık , silah, şiddet içerikli  sahneler nedeniyle insanların şiddete eğilimleri artıyor. Lüks hayat, savurganlık, zenginlik, eğlence uğruna herşey mübah gösterilebiliyor. Sınıf farklılıkları oluşturularak toplumsal kutuplaşma körükleniyor.

2022 yılı verileri incelendiğinde 3984 silahlı şiddet  olayı, bu olaylarda 2278 kişi öldürüldü. 4231 kişi yaralandı. % 38 oranında kadınlara en fazla şiddete maruz  kalan OECD ülkeleri arasında 1.sıradayız. Dünyada televizyon başında en  çok vakit geçiren toplum da bizleriz. Bu durum avını bekleyen avcı misali birilerinin iştahını kabartmaktadır.

2024 yılında boşanma sayıları 210.000 civarında olup %15 oranında boşanma vakaları artmıştır.

Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 537 bin 583 oldu.

 

Reyting uğruna çocuklarda travmalara, gençlerde ruhsal bozukluklara, yetişkinlerde psikolojik rahatsızlıklara ve şiddet eğilimlerine, aile yıkımlarına, toplumsal çöküntüye,ahlaksızlıklara, cinayetlere, şiddet olaylarının artmasına göz yumuluyor. RTÜK ne kadar ceza uygulasa da engel olamıyor. Bu sektör önü alınmayacak şekilde çevresini yıka yıka gelen sel suyu misali göstere göstere geliyor. 

Dizi yapımcılarının olay ve kurguları bu reytinglere göre belirlemeleri , toplumun hassasiyetlerini hiçe saymaları, tamamen maddi çıkar odaklı bir yapıya bürünmeleri karşısında bir yaptırımın olmaması işi çığrından çıkarmaktadır.

Halbuki toplumda her kesimin görev ve sorumlulukları vardır. Her daim olmalıdır da. Her dizinin ve bu dizilerden ekmek kazananların, ülkemizde ve dünyada müthiş bir pazar payına sahip bu sektörün, ideal bir toplum oluşturmada olumlu katkısı olmalıdır.

İyi insan olmayı, yalan söylememeyi, yardımseverliği, dürüstlüğü, ahlaklı olmayı, sözünde durmayı, duyarlı bir nesil oluşturmayı, örf ve adetlere uymayı, etik, ahlaki ve toplumsal normlara uymayı, dini değerlere saygıyı, vatan sevgisini, bayrak sevgisini aşılamayı görev bilmelidirler. 

Başına buyruk hareket edip, toplumumuzu geren, bozan, yapısına dinamit koyan, değerlerimizi yerle yeksan eden dizilere, yapımcılarına, senaristlerine art niyetli  kim  veya kimler varsa  gerekli  ağır cezai yaptırımlar için yasal düzenlemeler acilen hazırlanmalıdır.

Bu bağlamda dizilerin, RTÜK veya bir komisyon tarafından denetlenmesi, incelenmesi sonucunda uygun görülenlerin yayınlanması önem arz etmektedir.

İlgililerin dikkatine !!!  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.