İmamoğlu, Tonya’da kaybetti…
Yazarımız Tayfun Yurtsever yazdı…
31 Mart Mahalli İdareler Seçiminin sonuçlarının oluşturduğu etkiler devam ediyor.
AK Parti, kurulduğu günden bu yana girdiği tüm seçimlerin tartışmasız galibi iken ilk kez bu seçimlerde ikinci parti oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi ise genel başkan değişikliği ile gençlik aşısını yaptırdı ve meyvelerini toplamaya başladı. Nitekim Özgür Özel liderliğinde girdiği ilk seçimde Türkiye birincisi oldu.
Bu seçimlere etken nedenler incelendiğinde hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik nedenler birinci sırada yer almaktadır.
Lakin bunun yanısıra bir başka neden ise muhafazakar seçmenin geleceğe dair (2028) beklentilerindeki hayal kırıklığıdır, bir başka ifade ile ümitsizliği de diyebiliriz. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Anayasa gereği son dönemi olması (erken seçim olmazsa), ‘final seçimimdir’ yönündeki mesajı ‘geleceğe dair planlamanın ne olacağı’ sorusunu beraberinde getirdi.
AK Parti gelecek seçimlerde potansiyel lider adaylarını hatta muhtemel cumhurbaşkanı adaylarının kim olması gerektiği sorusunu seçmene sunamadı. İstanbul’da liberal bir aday, İzmir’de demokrat, Ankara’da milliyetçi bir aday profili geliştirip, bu kişilerin kazanması halinde geleceğin lider adayları şeklinde bir vitrin oluştabilse idi umutsuz seçmene bir heyecan verebilir, dağınık seçmeni bu adaylar etrafında toparlayabilirdi. Bu ahvalde AK Parti seçmeni şöyle düşündü: “Biz son genel seçimde Recep Tayyip Erdoğan’a karşı son vazifemizi yerine getirdik.” Peki, Recep Tayyip ERDOĞAN sonrası ne olacak?
Bizce seçmen metropol şehirlerde yeni yüzler görmek istedi, göremeyince geleceği dair beklentileri akim kalıp beklemeye geçerek veya yeni arayışlar içerisine girdiğini düşünmekteyiz.
Ortada duran seçmen ise bir önceki dönem AK Parti’den belediyeleri alarak belli bir popülarite yakalayan ancak cumhurbaşkanı adayı olamayarak liderlik titrini ıskalayan Mansur YAVAŞ ve Ekrem İMAMOĞLU’na yeniden yöneldi.
Bu gidişata göre CHP kendisine yönelen seçmeni kucaklayıp kucaklayamayacağı, emanet oyları reel bir zemine taşıyıp taşıyamayacağı, belediye hizmetlerinde başarılı olup olmayacağına göre değişkenlikler yaşanabilir.
AK Parti ise bana göre son seçimi baz alıp muhalefete düştüğünü kabullenerek ‘çeyrek yüzyıldan yarım yüzyıla AK Parti sempozyumu‘ düzenleyerek geçmişin artıları ve eksilerini masaya yatırıp yapısal reformlar, yeni politikalar ve ilkeler etrafında bir hamle yapabilirse güçlü teşkilatları ve sisteme nüfuz eden tüm argümanları ile yeniden toparlanabilir.
Türkiye’de bu fotoğraf varken İmamoğlu’nun memleketi Trabzon’da ne oldu?
Trabzon, büyükşehirler bazında AK Parti’ye en çok oy veren il olarak dikkatleri üzerine çekti. İlk kez bir seçimde AK Parti’nin sarsılmaz kalesi olan Konya, Kayseri, Maraş , Elazığ, Erzurum gibi illeri geride bıraktı. Bir başka ifade ile şampiyon oldu. Ortahisar ilçesini yanlış aday tercihi ile kaybetmiş olsa da totalde ilçelerin çoğunu kazanmıştır.
CHP’nin İstanbu Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU aday belirleme sürecine müdahil olmuştur. Tabiri caize Trabzon’u kimseye bırakmadı. Tesellisi Ortahisar olsa da, Büyükşehir’de çuvallamıştır. Ata dede toprağı olan Sürmene’de kaybetti, Köprübaşı’nda kaybetti, memleketi Akçaabat’ta kaybetti, eşinin memleketi Çarşıbaşı’nda kaybetti.
Müdahil olduğu Tonya’da da kaybetti. CHP’nin ülke genelinde %37 oy aldığı yerde Tonya’da en az %50 oy alması gerekirken oylarını %10’a düşürmesini nasıl izah edecekler! AK Parti, CHP ve Bağımsız adayın yarıştığı yerde favorinin CHP olduğu bir seçimde nasıl bir tezgaha geldi. Nasıl kandırıldı anlamak mümkün değil. Milletvekilliği sürecinde kendisine muhalif tavır takınan Salih CORA’nın desteklediği AK Parti adayını kaybettirmek için Bağımsızı CHP’ye tercih etmiştir. Bir kısım yazışmaların, mesajlaşmaların olduğunu duyduk. CHP’nin favori olduğu bir seçimde aday değiştirerek kafaları karıştırması, belirlediği yeni adayın arkasında durmaması, seçim çalışması yaptırmaması favori olduğu yerde kazanamayacağı bir atmosfer oluşturuldu. Sonrasında ise bağımsızın desteklenmesi hususunda kimlerin kulağına üflemiştir? Öyle ki sandık sonuçlarına bakıldığında AK Parti, kemik oyunu korurken CHP’nin oyları olduğu gibi bağımsıza yönelmiştir. Bu durum dikkat çekici bir sonuçtur. Hal böyle iken İmamoğlu’nun kaybettirme taktiği tutmadı. Bağımsız aday kazanamadığı gibi CHP de yarışı üçüncü sırada bitirdi.
Bağımsız aday ve arkasındaki güç bu hareketleri ile AK Partililerin gönlündeki yerini kaybetti. İyi Parti hazırladığı afişle yani gizli pazarlığı afişe ederek kaybetti. CHP ise adayına sahip çıkmayarak kaybetti.
İmamoğlu da eski ANAP’lı dostları aracılığı ile ilçeye müdahale ederek kaybetti.
Sağlık olsun.